2004 yapımı anime serisi. senaryosu takao yoshioka'ya ait olup yönetmenliğini mamoru kanbe üstlenmiştir. 13 bölümlük seriye ek olarak bir de özel bölümü bulunur. çizimleri, müzikleri ve özellikle hikayesi ile çok keyifli bir seridir elfen lied. psikolojik olarak etkilenmenizin yanında, bolca kan ve vahşet, göze batmayak derecede erotizm içermesi sanırım bu kadar fazla sevilme sebebidir anime severlerce. öyle ki en iyi 100 anime listesinde dördüncü sıradadır. özellikle jenerik müziği efsane olma yolunda hızla ilerliyor.(bkz: lilium)
--! spoiler !--
İnsanların bir sonraki evrimi olduğuna inanılan dicloniuslar, bilim adamları tarafından insanlığın düşmanı olarak sıfatlandırılmıştır. normal insanlardan fiziksel olarak tek farkları iki boyuzlarıdır. oysa çok farklı bir silahları daha vardır, hatta bu tehlikeli silahla doğmuşlardır. bu tehlikeli silahın bilimsel adı vektördür. vektörler, normal insanların göremediği ortalama 2 mt. uzunluğundaki kollardır. Öldürmeye eğilimli dicloniuslar, bu silahı kullanmayı öğrendiklerinde insanlığı yok etmeye çalışan varlıklar olurlar. bunun için önleme htiyaç duyan bilim adamları, doğan bütün boynuzlu çocukları ya öldürür, ya da lablarda denek olarak kullanmak için hapsederler.
bir gün bu lablardan kaçmayı başaran bir diclonius, insanların arasına karışır. adı lucy olan bu diclonius, kaçarken başına aldığı bir kurşun darbesiyle hafızasını kaybetmiş ve kişiliği bölünmüştür. sabaha karşı denizi izlemeye gelen iki kuzen yuka ve kouta, sadece "nyuu" diyebilen iki boynuzlu çıplak bir kızla karşılaşırlar. nyuu'yu evlerine götürürler ve onunla yaşarlar. ama nyuu'nun hafızası zaman zaman yerine gelir ve o zaman acımasız katil lucy'ye dönüşür.
İnsanlığın yok olmasını engellemek isteyen bilim adamları lucy'yi öldürmek zorundadırlar. bunun için önce nana* daha sonra da mariko *yı kullanmalıdırlar.
evi zamanla yuka, mayu ve nana ile dolan kouta, zaman içerisinde unuttuğu bazı şeyleri hatırlayacaklardır...
ecchi, dram, bilim kurgu türünden güzel bir anime ve manga serisi.
bazı animeseverler tarafından yere göğe sığdırılamayan bazıları tarafındansa yerin dibi uygun görülen bir yapım. ama tabi ki zevkler ve renkler tartışılamaz. aksiyon seven insanlar bu animeden pek fazla tat alamaz genelde. daha çok duygusal bir seri. ama su gibi de kan akar o ayrı. * bir kişiyi kötü olmaya iten sebepler irdelenmiş seride ama karakterlerin olaylara karşı duygusal tepkileri donuk gibi.
--! spoiler !--
yani normal bir insan babasını ve kardeşini öldüren kişiyi anında siler ama bu bağrına basıyor. tabi burda olayların akışı önemli ama yine de sıradan bir tepki değil kouta'nınki
--! spoiler !--
bu türdeki diğer animelere nazaran karakterler daha gerçekçi. yani dövüşürken ya da yürürken sürekli poz vermiyolar. ** kısaca ana karakterlerden ve akıbetlerinden bahsedelim ;
--------spoiler var yani burada--------
lucy: insanlığın gelecekteki evrimi olan bir diclonius olan ana karakterimiz. 2 metreye kadar ulaşan dört adet vectöre sahip. sırtından çıkıyor bu görünmez eller. kendisi kraliçe olarak tanımlanıyor. nereden geldiği, ailesi bilinmiyor ve dislonius'ların yayıcısı olarak düşünülüyor. özel bir araştırma merkezinde denek olarak kullanılan lucy küçüklüğünden itibaren türünün bir özelliği olan boynuzlarından pek bir çekmiş. insanlar tarafından dışlanmış. zamanla da her ne kadar istemese de insanlardan nefret etmeye başlamış ve yoketmeye odaklanmış. aslında duyguları çok karışık, insanlardan beklentileri her ne kadar düşük olsa da kouta'ya fazlasıyla bağlı. bunun sebebide duyduğu vicdan azabı. serinin düğümü de burada çözülüyor zaten.
nyuu: lucy'nin araştırma merkezinden kaçarken başına isabet eden kurşunla hafızasını yitrmiş hali. kısaca lucy. hafızasını yitirdikten sonra söyleyebildiği tek şey "nyuu" olduğundan kouta ona bu ismi verdi. lucy'ye nazaran saf ve sevimli bir karakter. bir tesadüf eseri kouta ile yaşamaya başlıyor ve ona açıklanamaz bir bağlılığı var. bu güzel yaşantı arasında da peşindeki dedektiflerden ve özel timden ötürü huzur bulamıyor. arada bir lucy'ye dönüşüp dağıtıyor ortalığı.
kouta: küçük bir kasaba da kuzeniyle birlikte üniversite öğrenimi gören genç bir delikanlı. aslında bu kasabada küçüklüğünden beri yaşıyor. bir festival gecesi babası ve kardeşi gözlerinin önünde öldüğü için o güne ve yakın tarihine dair hiç bir şey hatırlamıyor. bir gün kuzeniyle birlikte sahilde "nyuu"'yu buluyor ve böylece katılıyor olaylara. nyuu'yu bir nevi evlat ediniyor ve bu saf kızla komik olaylar yaşıyor. arada bir kendini kaybeden nyuu'ya anlayamadığı bir yakınlık duyarken kendisine hayran olan kuzeni yuka ile de arayı kapatmıyor. sevimli bir capon erkeği ama fazlasıyla rahat karşılıyor olayları.
yuka: kouta'nın kuzeni ve de aşığı. * onunla aynı üniversiteye gidiyor ve nyuu'nun ortaya çıkmasından sonra onunla aynı evde yaşamaya başlıyor. kouta'nın evsiz kız çocuklarına olan ilgisi * sebebiyle kıskançlık hissetmesine rağmen aynı yardımseverliği kendisinde de görüyoruz. bir zaman sonra evin anne babası oluyorlar kouta ile.
nana: lucy'yi öldürmesi için araştırma merkezinden gönderilen diclonius. bu sevimli kız vectör denilen dicloniuslara özel öldürücü silahlarını insanlar üzerinde kullanmıyor. zira lucy'yi de öldürmeyip geri götürmeyi planlayarak büyük te bir hata işliyor görevi için. *) bu kızımızn vectörleri ize dört metreye kadar uzanabiliyor. araştırma görevlisi profesör kurama'yı babası olarak biliyor ve onun emirlerine son derece itaatkar. kurama'da onu çok sevdiğinden dolayı bir zaman sonra serbest bırakıyor ve nana'da kouta'nın evinde yaşamını sürdürüyor. *)
mayu: babası tarafından cinsel taciz gören ve bu sebeple evinden kaçıp sokaklarda yaşamaya başlayan 13 yaşındaki kız çocuğu karakterimiz. lucy olaylarıyla olan tesadüfi ilgisi sonucu diğer karakterlere yakınlaşıyor ve kouta tarafından gerçekten evlat ediniliyor. bir gün sokakta nana ile karşılaşıyor ve en yakın arkadaşı oluyor. *
kurama: diclonius araştırma merkezinde görevli profesör. lucy, nana ve mariko üzerinde bir çok deneyler yapmış bu yüzden pek sevilmeyen bir karakter ama yine de acırım ben ona. o da çekmiş ya. kızı bir diclonius ve öldürmeye kıyamadığı için onu da araştırma merkezine denek yapmış. lucy'nin peşinde kendisi ve nana'yı kızı gibi görüyor.sonunda da yaptıklarına pişman olup kızına dönüyor ama çook geç...
mariko: kurama'nın kızı ve en güçlü diclonius 11 metreye kadar uzanan bir çok vectörü var kendisinin ve tam bir cani. öyleki kendisine beş sene annelik yapmış kişiyi bile bir çırpıda öldürdü bu minik kız çocuğu. tek ihtiyacı olan sevgi olan bu dislonius anne babasını düşünüp durmuş deneklik hayatında. zira filmin sonunda buldu babasını ama kaçmaması için vücuduna yerleştirilen ve onu sadece bir silah yapan bombalar pat deyince hevesi kursağında kaldı.
--------burada spoiler bitiyor------
buradan da anlaşılıyor ki ben bu animeyi pek bir seviyorum.tavsiye edilir. ayrıca çok ta güzel bir açılış parçası var ki seriye farklı bir tat katıyor melodisiyle. eğer lilium adlı bu şarkı olmasaydı animeyi daha az severdim herhalde.
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.
